KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN KALBİ ERZURUM’DA ATTI
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşüm ve depremle ilgili çok önemli bir bilimsel buluşmaya imza attı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, AFAD, Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, ERKONUT ve kısa adı KENTSEV olan Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı’nın işbirliğinde Dedeman Ski Lodge Otel’de düzenlenen Erzurum Kentsel Dönüşüm Geliştirme ve Araştırma Çalıştayı’na çok sayıda bilim adamı katıldı.
KENTSEV Başkanı Haluk Sur, çalıştayda yaptığı konuşmada, “Bu çalıştay inşallah ülkemizdeki kentsel dönüşüm çalışmalarına ışık tutacak. İnşallah daha efektif hızlı çözümler üreten bir yasa tasarısı gündeme gelir ve yasalaşır” dedi.
Sur, “Erzurum'a bu ikinci gelişimiz... Buraya ilk geldiğimizde kentsel dönüşüm konularını konuşurken henüz 6 Şubat depremleri vuku bulmamıştı ama konunun önemini o zaman da vurgulamıştık. Ne yazık ki akabinde yaşadık canlarımızı kaybettik ve canlarımızı yitirdik ve canlarımız yandı, diliyorum ki bir daha artık aynı sonuçlarla karşılaşmayalım. Türkiye'de hızlı bir şekilde yapılması ve tamamlanması gereken bir kentsel dönüşüm süreci var. Bu sürecin iyileştirilmesi, sağlıklaştırılması ve geliştirilmesi konusunda bilim dünyamızla aktif çalışmamız lazım. Bu büyük buluşmanın buna vesile olacağına inanıyorum” diye konuştu.
“SAYIN BAŞKANIMIZIN TECRÜBESİYLE KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DE MARKA OLDUK”
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Altundağ da, “Kentsel dönüşüm, şehirlerin geleceği için önemli bir konudur. Kentsel dönüşüm, insanların yaşamlarını kurtarmak, ekonomik büyümeye katkı sağlamak, çevre kalitesini artırmak, tarihi mirasın korunmasına yardımcı olmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için önemli bir olgudur. Ayrıca kentsel dönüşüm çarpık yapılaşma, güvensiz binalar ve çevresel sorunlardan ari, şehirlerin daha sürdürülebilir, daha güvenli ve daha yaşanabilir hale gelmesine yardımcı olmaktadır” şeklinde konuştu. “Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen Beyefendi’nin tecrübesi ile ‘Korunan Tarih Dönüşen Şehir Erzurum’ sloganıyla başlatmış olduğumuz kentsel dönüşüm uygulamalarını, il genelinde 19 farklı bölgede 22 etapta toplam 7,5 milyon metrekarelik alanda yürütmekteyiz” diyen Altundağ, şöyle devam etti: “Şehircilik konusunda asırlardır iyi bir müktesebata ve geleneğe sahip olan şehrimiz, özellikle son 10 yılda, şehircilik açısından birikmiş sorunlarının çözümü noktasında gerçekten tarihi nitelikli adımlar attı. 1950’lerden itibaren başlayan, özellikle 1970 ve 1980’lerde zirveye çıkan düzensiz göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma, mülkiyet gibi sorunları önemli oranda ortadan kaldırdık. Bugün burada sizlerin fikirleriyle birlikte bilimin, uygulamanın, tecrübe ve deneyimin ışığında; merkezine insanı koyan, yeryüzünün dengesine müdahale etmeyen, şehirlerimizi korumanın yanında çocuklarımıza daha yaşanabilir bir gelecek bırakan, dünyaya örnek olacak şehirler inşa etmeyi amaçlayan anlayışla, şehircilikte Türkiye Yüzyılı’na katkı sağlayacak bu çalıştayımızın, gelecekte ülkemizin ve şehrimizin kentsel dönüşüm ve planlamada dönüm noktası olmasını diliyorum.”
BAŞKAN SEKMEN KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ BAŞARISININ SIRRINI ANLATTI
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, konuşmasında kentsel dönüşümün tarifini yaptı: “Kentsel bir alanın mekânsal, sosyo-ekonomik, toplumsal ve çevresel koşullarının sürekli iyileştirilmesini sağlamaya çalışmak olarak da tarif edilen kentsel dönüşüm; ‘Kapsamlı ve bütünleşik bir vizyon ve eylem planı’ olarak da tanımlanmaktadır.” Kentsel dönüşümde de bilim verilerini sürekli kullandıklarına işaret eden Başkan Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilim, hem bilgi üretmeye yönelik bir sistemi hem de o sistemden üretilen bilgiyi işaret eder. Bir çalışmanın bilimsel bir nitelik kazanmasında rol oynayan başlıca faktörlerden biri, o çalışmanın muhtevasını şekillendiren kuramsal temel ve çalışmayı yürütürken izlenilen bilimsel yöntemdir. İşte Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak kentsel dönüşümde bilimin bize sunduğu tüm imkânlardan faydalanarak bilimsel metodolojinin katkısını sürekli projelerimizde ve modern metotlarla harmanlamaya çalışıyoruz. Bizim kentsel dönüşüm anlayışımızı yapıların ekonomik ömrü ya da yaşları değil, şehrimizdeki bireysel ve toplumsal yaşam koşulları şekillendiriyor. Bilindiği gibi yıkarak yapmak en kolay olanı; şehrin ruhunu ve dokusunu yaşatmak ise, kentsel dönüşümün en zor yanıdır. İşte biz Erzurum’da zoru başarıyor ve kadim şehrimizin ruhunu zirvelere taşıyoruz. Biz yaşam mimarı değiliz! Sadece ve sadece Erzurum’un yarınlarını sağlam temeller üzerine inşa ve ihya etmekle memuruz. Kentsel dönüşümde esas olan; şehrin geleneksel mimarisi kadar, insanların sosyal ve kültürel yaşam bağlarını da koruyabilmektir. Dolayısıyla biz Erzurum’u bu yolla sadece dönüştürmüyor, aynı zamanda sosyal gelişimine de öncülük ediyoruz. Kamulaştırdığımız her yapıyla şehrimizin yarınlarına sağlam bir temel atıyor; inşa ettiğimiz her yapıyla da, geleneksel ve modern mimariyi Erzurum paydasında buluşturuyoruz. Bizim Erzurum’daki kentsel dönüşüm tarifimiz; tarihin dile gelmesi ve kültürümüzün hayat bulması demektir. Herkes yıkabilir, yapabilir! Fakat ruhuyla birlikte yaşayan şehirleri sadece kültürel ve toplumsal kaygılara sahip yönetimler inşa edebilir. Tıpkı Erzurum’da bizim yaptığımız gibi... Bilindiği gibi 10 yılda ilimizin birikmiş tüm şehircilik ve kentsel dönüşüm sorunlarına dair kararlı ve tarihi adımlar attık. Görev süremiz boyunca yaptığımız düzenleme ve yerinde dönüşümle 6 bin 500 bina ve ticari alanı yıkarak kentsel dönüşümde adeta çığır açtık. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızı siyaset üstü bir mesele, milli bir sorun olarak gördük ve inşa ettiğimiz sosyal konutlarla afet riskini azaltmanın yanı sıra, gecekondulaşmayı da önledik ve dar gelirli kardeşlerimizin ev sahibi olma hayalini gerçekleştirdik. Bu şiarla il genelinde 5 bin konut inşa ederek vatandaşlarımızı sıcak yuvalarında güvenle yaşamalarına imkân sağladık. İnşa ettiğimiz sosyal konutlarla, 1999 öncesi yapılmış eski binaların dönüşümüyle ve yeni inşa edilen binaların denetimiyle; yüksek riskli alanlara öncelik vermek kaydıyla şehrimizi afetlere dirençsiz tek bir sağlıksız yapı, tek bir çöküntü alanı kalmayacak şekilde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. ‘Korunan tarih dönüşen şehir Erzurum’ manifestomuzla afetlerin sık gözlendiği bir konumda yer almamız gerçeğinden de hareketle; yüzlerce yıllık yerleşim düzenimizi ve yapılaşma alışkanlıklarımızı tamamen değiştirecek planlama adımlarını kararlılıkla sürdürüyoruz.”
Konuşmaların ardından çalıştayda bilim masaları oluşturuldu, makaleler sunuldu.